DİĞER
Fatma’nın yanından ayrıldıktan sonra odasında soyunurken babasının söyledikleri aklına gelir. Babasına göre “bazı mendebur istisnalarıyla her kadın mubahtır”
Bu yıl, sadece Matmazel Noraliya’nın Koltuğu’nun yayımlanışının yetmişinci yılı değil, aynı zamanda Peyami Safa’nın doğumunun da yüz yirminci yılı ve yazarın külliyatının okura eksiksiz olarak ulaştırılması çabası da ilerliyor
Ferit mekân ve eşyaları değiştirerek, Matmazel Noraliya’nın koltuğunda geçirdiği birkaç dakikada metafizik bir gerçekliğe yaklaşır gibi olur. Ferit’in, bir uçtan diğerine yaşadığı bu salınım, dünya edebiyatında da örnekleri çok olan modernlik eleştirisi külliyatına Peyami Safa’nın katkısıdır
Kendi adıyla yazdığı dokuzuncu, takma adlarını hesaba katacak olursa kırk yedinci romanıdır söz konusu olan. Ve Peyami Safa, Noraliya'dan evvel roman adına layık hiçbir kitap yazmadığını söylemektedir
Romandaki tek hakikat, Ferit’in annesinin ölmüş, babasının Avrupa’ya kaçmış, kız kardeşinin veremle mücadele ediyor oluşu ve Ferit’in fakirliğidir
Yazarın bireyden, bireyin kendiliğinden ve özgürlüğünden yola çıkarak kurgulamayı tercih ettiği haliyle Ferit imandan (doğu) uzaklaştıkça psikanalizin (batı) ideal nesnesi/hastası haline gelir
İlk olarak, Arap harfli Türkçe olarak yazılmış, yazarı Müslüman olmasına karşın içerisinde Müslüman/Türk’e rastlanmayan, kahramanlarının tamamı Ermeni olan Matmazel Anjel, 1915’e tarih olarak ne kadar yakın olsa da zihnen bir o kadar uzaktadır...
© Tüm hakları saklıdır.